Deraliye’nin Menüsü ile İstanbul’un Lezzetlerini Keşfedin

İstanbul’un canlı kalbinde, Deraliye’nin Menüsü sadece yemekler değil, anılar da sunarak sizi zaman içinde bir mutfak yolculuğuna çıkarıyor. Usta Şefimiz Necati Yılmaz’ın titizlikle tasarladığı degüstasyon menüsü, 15. yüzyıldan kalma Osmanlı saray mutfağını sergileyerek gastronomik bir keşif hikâyesi anlatıyor.

Zamanda Bir Adım Geri Gidin

Bu inanılmaz yolculuğa başlarken, ilk olarak bir kase pürüzsüz, ılık badem çorbası ile karşılanırsınız; bu, sizi bekleyen eşsiz deneyimin tonunu belirleyen hassas aromalı bir yemektir. Bademin cevizimsi zenginliği bir miktar krema ile dengelenerek Osmanlı İmparatorluğu’nun lezzetlerine basit ama cazip bir giriş oluşturuyor.

Damakları Ferahlatan Lezzet

Ardından, restoranın ortam ışıkları altında yakut kırmızısı parlayan bir bardak nar şerbeti geliyor. Nar suyu ve şekerden yapılan bu geleneksel Osmanlı içeceği damağı temizliyor ve sizi ardından gelecek güçlü tatlara hazırlıyor.

Doku ve Lezzet Çeşitliliği

Akşam ilerledikçe masanıza bir porsiyon hibeş mezesi gelir. Bu pürüzsüz, kremsi krema damağınız için hoş bir sürpriz sunuyor. Sırada kalabalıkların favorisi olan karides güvecimiz var. Lezzetli bir et suyunda kaynayan mükemmel pişmiş karides, kaliteli malzemelere ve özenli hazırlığa olan bağlılığımızın bir kanıtıdır.

Ana Yemeklerin Tadına Varın

Deraliye’nin tadım menüsü ana yemeklerde gerçekten parlıyor. Kekikli kuzu madalyon, lezzet ve dokuların ustaca dengelenmesini gözler önüne seriyor. Aromatik kekikle tamamlanan yumuşak ve lezzetli et, sizi her yemeğin bir kutlama olduğu zamanlara götürür.

Menümüzde çavdar ekmeği ile servis edilen kuzu paça gibi aynı derecede cazip diğer ana yemekler de bulunmaktadır. Paça, kemiği yumuşayana kadar yavaşça pişirilirken, çavdar ekmeği hoş bir gevreklik katar. Otantik bir Osmanlı yemeği olan Muanjana ve cezbedici aromasıyla altın pilav bu gastronomik yolculuğu daha da zenginleştirmektedir.

Keyifli Sürprizler

Elbette 15. yüzyıl Osmanlı saray mutfağına yapılan hiçbir yolculuk kebap olmadan tamamlanmış sayılmaz. Kaz kebabımız, özenle baharatlandırılmış ve mükemmel bir şekilde ızgara edilmiş, günümüz yemek sahnesinde nadiren bulunan geçmiş bir dönemin tadını sunan bir vahiydir.

Tatlı Sonlar

Son olarak, degüstasyon menüsü tatlı bir notla sona ermektedir. Her biri doğal bal ile cömertçe serpilmiş elmalı veya güllü baklava seçenekleri sizi bekliyor. Tatlı elmalarla veya kokulu güllerle doldurulmuş ince, lapa lapa hamur işi katmanları, yemeğe mükemmel bir son veren bir lezzet senfonisi yaratır.

Mutfak Macerası Sizi Bekliyor

Deraliye’nin tadım menüsündeki her yemek, İstanbul’un zengin mutfak tarihine bir bakış sunan bir hikaye anlatıyor. Usta Şef Necati Yılmaz’ın ustalıkla uyguladığı bu geleneksel tariflere yeni bir soluk getirerek, her misafirin damak tadının ötesine geçen bir tatmin duygusuyla ayrılmasını sağlıyor. Sizi Deraliye Restaurant’ta İstanbul’un lezzetlerini bizimle keşfetmeye, yemek bittikten sonra da sizinle kalacak bir mutfak macerasına çıkmaya davet ediyoruz.

Share this post below

Share on facebook
Share on whatsapp
Share on linkedin